- Telegram'ın kurucusu Pavel Durov, Fransa hükümetini tartışmalı bir AB yasasını desteklemekle suçladı.
- Bu yasa, AB'de özel mesajların otomatik olarak taranmasını zorunlu hale getirecek.
- Kullanıcı gizliliğini ön planda tutan Durov, bu yasaya en çok karşı duran ülkenin ise Almanya olduğunu ekledi.
Popüler mesajlaşma uygulaması Telegram, Fransa hükümetini kullanıcılarının özel mesajlarını izlemeye çalışmakla açıkça suçlayarak bir kez daha göreve çağırdı.
WhatsApp rakibi platform, uygulaması üzerinden tüm Fransız abonelerine doğrudan bir mesaj gönderdi. Telegram, Fransa hükümetini ve bazı siyasi liderleri, özel iletişimleri izlemeyi amaçlayan tartışmalı bir Avrupa projesinin baş mimarları olmakla itham etti.
Telegram lideri, Avrupa’daki mesaj tarama yasasını deşifre etti
Telegram, Avrupa Birliği’nin tüm özel mesajların otomatik olarak taranmasını gerektiren bir yasa çıkarmak üzere olduğunu ve her akıllı telefonu bir gözetleme aracına dönüştüreceğini iddia ediyor. Platformun kullanıcılara iletmiş olduğu mesajda, son anda Avrupa vatandaşlarının mahremiyetini savunmak için sadece Almanya’nın tavır aldığı vurgulanıyor.
Bu mesaj, Telegram’ın kurucusu Pavel Durov’un liderliğinde, aylardır Fransız yetkililere yönelik saldırıları artıran daha kapsamlı bir kampanyanın parçası olarak geldi. Telegram artık yalnızca bir mesajlaşma uygulaması olarak sınırlı değil. Platform, kullanıcı tabanını hükümet kararlarını etkilemek için siyasi bir koz olarak kullanıyor.

Mesajda, gözetleme önlemlerinin yalnızca sıradan vatandaşları hedef alacağı, suçluların ise VPN veya diğer araçlar aracılığıyla bu önlemleri kolayca aşabileceği belirtiliyor. Ayrıca politikacılar ve kolluk kuvvetleriyle yapılan iletişimlerin bu gözetimden muaf tutulacağı da belirtiliyor.
Pavel Durov’un sosyal medyadan yaptığı açıklama şu şekilde oldu:
“Telegram, Fransa’daki tüm kullanıcılarına Sohbet Kontrolü ile ilgili şu mesajı gönderdi. İnsanlar, özgürlüklerini çalmaya çalışanların isimlerini bilmeli:
Avrupa Birliği bugün mahremiyet hakkınızı neredeyse yasaklayacaktı. Uygulamaların her özel mesajı taramasını zorunlu kılacak ve herkesin telefonunu bir casusluk aracına dönüştürecek bir yasa üzerinde oylama yapılacaktı.
Bu otoriter yasa için yapılan baskıya Fransa öncülük etti. Hem eski hem de mevcut İçişleri Bakanları Bruno Retailleau ve Laurent Nuñez yasayı destekledi. Geçtiğimiz Mart ayında, polisin Fransız vatandaşlarının özel mesajlarını görmesi gerektiğini ilan ettiler. Cumhuriyetçiler ve Macron’un Rönesans grubu yasaya oy verdi.
Bu tür önlemlerin “suçla mücadele” amaçlı olması gerekir, ancak asıl hedefleri sıradan insanlardır. Suçluları engellemez; saklanmak için VPN veya özel web siteleri kullanabilirler. Yetkililerin ve polisin mesajları da taranmaz, çünkü yasa onları gözetimden muaf tutar. Sadece SİZ, yani sıradan vatandaşlar, özel mesajlarınızın ve fotoğraflarınızın tehlikeye atılma tehlikesiyle karşı karşıya kalırsınız.
Bugün mahremiyeti savunduk: Almanya’nın ani tavrı haklarımızı kurtardı. Ancak özgürlüklerimiz hâlâ tehdit altında. Fransız liderler özel mesajlara tam erişim için çabalarken, Fransız halkının ve tüm Avrupalıların temel hakları tehlikede.”
Telegram geçmişte de Fransız hükümetiyle karşı karşıya gelmişti
Telegram daha önce de Fransa hükümetiyle karşı karşıya gelmişti. Geçtiğimiz Mayıs ayında da benzer bir mesaj, Fransız hükümetini belirli siyasi görüşleri sansürlemeye çalışmakla suçlamıştı.
2024 yılında Fransız adaletiyle çeşitli soruşturmalarda iş birliği yapmadığı gerekçesiyle suçlanan Pavel Durov, uygulamayı medyanın filtrelerinden uzak, doğrudan bir iletişim kanalı olarak kullanıyor.
Ayrıca geçen yılın Ağustos ayında Telegram’ın kurucusu Pavel Durov’un özel jetiyle Fransa’ya indikten kısa süre sonra gözaltına alındığını da hatırlatalım.

