Podcast konsepti dünya çapında başlangıçta YouTube ile popüler bir hale gelirken, ardından Spotify gibi popüler müzik dinleme uygulamaları da bu yayınları benimsedi. Pew Research’ün analizine göre 2019-2022 yılları arasında çevrim içi radyo dinleyici sayısı yüzde 50 oranında artarak sektörde bir trend haline geldi. Bu artışın arkasında COVID-19 salgını ve FM veya AM frekansıyla yayın yapmanın yanı sıra isteğe bağlı bir şekilde çalışan online radyo istasyonlarının benimsediği format değişikliği de etkili oldu. Araştırmacılar, bu yeniliğin esas olarak internet radyosu dinlemeye başlayan Z Kuşağı gençlerinin dikkatini çektiğini iddia ediyor.
Bu verilerle bağlantılı olarak Spotify, uygulamadaki radyo istasyonlarının canlı yayınlarını podcast bölümlerine dönüştürmeye imkan tanıyan yeni bir teknolojinin geldiğini duyurdu. Böylelikle şirket, Z Kuşağının ilgi odağı haline gelen iki popüler trendi daha erişilebilir hale geldi.
Spotify’dan ‘broadcast-to-podcast’ çözümü geldi
Spotify, radyo yayıncılarının seslerini otomatik bir şekilde podcast kayıtlarına dönüştürmesine olanak tanıyan yeni bir özellik olan “broadcast-to-podcast” özelliğini kullanıma sunuyor. Bu hamle, podcast’lerde uzmanlaşmış bir reklamcılık teknolojisi şirketi olan Megaphone’un Spotify tarafından satın alınmasının hemen arkasından geldi.
Platform, radyo yayıncılarının sesli programlarını verimli ve uygun maliyetli bir şekilde podcast’lere dönüştürmelerine imkan sağlayan manuel olarak işleme ihtiyacını ortadan kaldıracak. Buna ek olarak yeni özellik, yayıncıların podcast’lerle aynı şekilde reklam yoluyla içeriklerden para kazanmalarına da izin verecek.
Spotify’ın reklam iş geliştirme ve ortaklıklardan sorumlu küresel başkanı Emma Vaughn yeni özellik ile ilgili olarak şu ifadelere yer verdi: “Dinleyicilerin ses ile etkileşime girme şekli sürekli değişiyor ve dijital sesin, özellikle Z Kuşağı olmak üzere giderek artan bir şekilde tercih ettikleri dinleme yöntemi haline geldiğini biliyoruz.”
Spotify podcast alanını bir fırsat olarak görüyor
Spotify’ın sunmuş olduğu yeni teknoloji, içe aktarılan ses içinde reklamların pazar konumlarını otomatik bir şekilde tespit ediyor. Tek seferlik bir kurulum aşaması sonrasında, radyo programları hızlı ve verimli bir şekilde podcast’lere dönüştürülebiliyor. Şirket, bir radyo programını manuel bir şekilde podcast’e dönüştürmenin her bölüm için 30 ila 60 dakika süreceğini ve bunun daha geniş bir ağda günde yüzlerce bölümle uğraşan bir yayıncı için mümkün olmayacağını iddia ediyor.
Spotify, radyo programlarını podcast içeriğine dönüştüren aracını, podcast’ler için reklam harcamalarının artış gösterdiği bir zamanda kullanıma sundu. Araştırma şirketi eMarketer, harcamaların 2023 yılında yaklaşık 2,2 milyar dolara ulaşmasını bekliyor. Bu durum, daha geniş kitlelere ulaşmak ve içeriklerden para kazanmak isteyen radyo yayıncıları için büyük bir fırsat olarak değerlendiriliyor.
Şirketin resmi blog sayfasında yer alan bilgilere göre Emma Vaughn, Spotify’ın ABD’deki Z kuşağı ve bin yıllık kullanıcıların yüzde 50’sinden fazlasına ulaştığına ve platformun radyo istasyonu yayıncılarının yalnızca mevcut kitlelerine değil, aynı zamanda yeni ve daha genç bir kitleye ulaşmalarına yardımcı olabileceğine dikkat çekti. Spotify’ın nihai hedefi, podcast stüdyoları ve bireysel podcast yayıncıları ile pahalı münhasırlık anlaşmaları yapmak zorunda kalmadan daha fazla ses programına erişim sağlamak olarak belirtiliyor.