- OpenAI, Sora uygulamasında yer alan, biyometrik verilerden gerçekçi avatarlar oluşturan "Cameo" özelliğinin ismini geçici olarak kaldırmak zorunda kaldı.
- Mahkemeden gelen bu karar, "Cameo" isminin kişiselleştirilmiş video mesajlarıyla tanınan ünlü mobil uygulama tarafından kullanılması ve marka ihlali iddiasıyla açılan davadan kaynaklanıyor.
- Yasağın 22 Aralık'a kadar geçerli olması, iki şirketin 19 Aralık'ta yeni bir duruşma için tekrar karşı karşıya gelmesi bekleniyor.
- OpenAI, bir sonraki duruşmada, bu karara itiraz edeceğini vurguluyor.
OpenAI tartışmalı bir olayla gündeme geldi. Sam Altman liderliğinde faaliyetlerini sürdüren yapay zeka devi, Sora uygulamasının Android cihazlara gelmesinden kısa bir süre sonra ciddi bir sorunla karşılaştı.
Şirket, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki mahkeme kararı yüzünden platformda yer alan “Cameo” isminin kullanımını askıya almak zorunda kaldı. Söz konusu yasak, hayranları ünlülerle kişiselleştirilmiş video mesajları için buluşturan Cameo adlı mobil uygulamanın “isim hakkı ihlali” sebebiyle uygulandı.
Sora’nın avatar oluşturma özelliği, “Cameo” uygulamasıyla karıştı
CNBC’nin haberine göre ortaya çıkan tartışmalar, OpenAI’ın Sora’da insanların yüz ifadeleri ve ses kayıtları gibi biyometrik verilerden gerçekçi avatarlar oluşturmasına olanak tanıyan “Cameo” özelliğini kullanıma sunmasıyla başladı.
Fakat bu terim, halihazırda orijinal uygulama (Cameo) ile yaygın olarak ilişkilendiriliyor. Dolayısıyla bu da ismin sahibi olan şirkete göre kamuoyunda kafa karışıklığına yol açabiliyor.

Anlaşmazlık mahkemeye taşındı. Amerika Birleşik Devletleri mahkemeleri 21 Kasım 2025’te OpenAI’ın 22 Aralık’a kadar “Cameo” ya da benzeri bir kelimeyi kullanmasını geçici olarak yasaklayan bir ihtiyati tedbir kararı çıkardı.
Fakat OpenAI ve Cameo şirketleri 19 Aralık tarihindeki yeni duruşmada bir kez daha karşı karşıya gelecek. Yapay zeka devinin bu karara itiraz etmesi bekleniyor.
Teknik açıdan bakıldığında Sora’nın “Cameo” özelliği, kullanıcıların neredeyse kusursuz dijital versiyonlarını oluşturuyor. Aynı zamanda kullanıcılar bunları otomatik videolar oluşturmak için kullanabiliyor.
Fakat bu özellik, son zamanlarda gizlilik ve yüz verilerinin kötüye kullanımı konusunda endişelere yol açmış durumda. OpenAI bir taraftan da bu baskılar ve sorunlarla mücadele etmeye çalışıyor.
Fakat OpenAI, baskı altında bile ticari markanın münhasırlığını tanımadığını ve karara itiraz edeceğini savunuyor. Şirketin bu özelliğin kullanımını ve adlandırılmasını gelecekte nasıl ele alınacağını öğrenmek için bir sonraki duruşmadan çıkacak sonucu beklememiz gerekecek gibi görünüyor.


