Facebook’un kurucusu ve CEO’su Mark Zuckerberg, düzenlenen soru-cevap etkinliğinde, gelecek hedeflerini paylaştı.
Geçtiğimiz Salı günü (30 Haziran 2015) bir başka soru-cevap etkinliğini gerçekleştiren Facebook’un kurucusu ve CEO’su Mark Zuckerberg, gelecek ilgili düşüncelerini, planlarını ve beklentilerini paylaştı.
Her ne kadar Facebook ve diğer şirketlerde çalışan mühendislerin, bir kısmının şu anda da kullanılabildiği yapay zeka, telepati ve sanal gerçeklik teknolojileri üzerinde efor sarfediyor olsa da, bunun artık (şu anki durumları itibariyle) basit teknolojilerden ibaret olduğunu savunanlar da var. Ancak Mark Zuckerberg’in daha büyük…
Düşünce aktarımı (Telepati)
Neredeyse bütün teknolojinin zengin iletişim deneyimi sağlamaya odaklandığını söyleyen Zuckerberg, teknolojinin ilerlemesiyle artık bu iletişimin akıllı telefonlar ve bilgisayarlar ile değil doğrudan kendi zihinleriyle sağlanabileceğini öngörüyor.
“Bir gün, teknolojiyi kullanarak düşüncelerimizi birbirimize aktarabileceğimize inanıyorum. Sadece bir şeyi düşündüğünüzü ve arkadaşınızın bu düşüncenizi aynı anda deneyimlemiş olacağını hayal edin. Böyle bir teknoloji, iletişim teknolojisinin zirvesi olurdu.”
Zuckerberg’un bu düşüncesinde yalnız da değil. Gelecekle ilgili öngörüleriyle ünlü ABD’li bilim insanı ve fütürist Raymond Kurzweil de gelecekte zihinlerimizin bulut sistemiyle bağlantılı olacağını; küçük DNA robotları sayesinde internet ve diğer teknolojiler ile iletişim halinde olabileceğine inanıyor.
Bugün ise mühendisler, üzerinde harici sensör ve alıcıların bulunduğu başlıklar kullanarak basit bir şekilde “yes” ve “no” mesajlarını algılayabilen bir teknoloji üzerinde çalışıyor. Buna göre başlığı giyen kişi “yes” ve “no” anlamlarına gelen kafa hareketleri veya göz kırpma hareketleri ile başlığı takan diğer kişiye mesaj gönderebiliyor.
Görsel tanımlama yapabilen bilgisayarlar
Zuckerberg bundan yaklaşık iki hafta önce Facebook’un Yapay Zeka (AI) direktörü Yann LeCunn’ın videosunu paylaşarak bu teknoloji ile ilgili düşüncelerini ortaya çıkarmıştı. Videoda kendi öngörülerini anlatan LeCunn, yapay zeka teknolojisinin bir alt alanı olarak bilgisayarların resim ve video gibi görsel verileri algılamasından bahsetmişti.
LeCunn ayrıca, ATM cihazlarından Facebook’un fotoğraflarda (otomatik etiketleme için) kullandığı yüz tanıma sistemine kadar bu teknolojinin şu anda kullanıldığını belirtiyor. Zuckerberg ise zaman içerisinde bu çalışmanın en iyi noktaya ulaşacağını ve artık bilgisayarların resimleri ve videoları tanımlayarak, akıcı bir İngilizce ile bunları açıklayabileceğine inanıyor.
Ayrıca bkz: Facebook Artık Yüzünüzü Görmese Bile Sizi Tanıyabilecek
Gökyüzünden internet erişimi sağlayan lazerler
Facebook başta olmak üzere tüm interneti dünya üzerinde olabildiğince fazla kişiye ulaştırmak, Zuckerberg’in önceliklerinden biri. Bu bağlamda Facebook tarafından lazer iletişim sistemi geliştirilmiş durumda. Bu da, dronelara entegre edilen bu lazerler ile kişilerin internete erişmelerini sağlıyor.
“Internet.org kapsamında droneları ve uyduları kullanarak kablosuz ağların kapsama alanında bulunmayan kişileri internet ile buluşturmak için yeni çözümler geliştiriyoruz. Connectivity Lab ekibimiz gökyüzünden veri aktarımı sağlayabilen yeni bir lazer iletişim sistemi üzerinde çalışıyor. Bu sayede uzak mesafelerdeki veri gönderim hızları ciddi oranda artmış olacak.”
Hali hazırda bu yeni projesine başlamış olan Facebook, yeni iletişim yöntemiyle ilgili ilerleme kaydetmeye de devam ediyor.
Hastalık tedavileri
Mark Zuckerberg’in soru cevap etkinliğine katılan bir başka isim, ünlü fizikçi Stephen Hawking’di. Hawking’in Zuckerberg’e yönelttiği soru şöyleydi:
“Benim en çok bilmek istediğim şey; yer çekimi ve diğer güçlerin birleşik bir teorisinin oluşturulup oluşturulamayacağı. Peki senin bilimin cevaplamasını en çok istediğin soru hangisi?.”
Zuckerberg’in yanıtı ise biraz politik olsa da birçok kişinin ilgisini çekmişti. Verdiği yanıt ise şöyle oldu:
“Ben daha çok insanlarla ilgili sorular ile ilgileniyorum. Sonsuza kadar yaşamak mümkün mü? Tüm hastalıkların çözümünü nasıl bulabiliriz? İnsan beyni nasıl çalışıyor? Öğrenme mekanizması nasıl çalışıyor ve öğrenme kapasitesini milyonlarca kat arttırabilmek mümkün mü?
Ayrıca, insanların sosyal ilişkilerinin matematiksel karşılığı olup olmadığını da merak ediyorum.”
Ayrıca bkz: Facebook Psikolojisi: Neden Beğeniyor, Yorum Yapıyor, Paylaşıyoruz?
Yapay zeka teknolojisinin sağlık sektöründe de ilerleme kaydettiğini söylemek mümkün. Hatırlarsanız IBM’nin Watson isimli makinesi 1996 yılında dünya satranç şampiyonu Garry Kasparovu yenmiş; 2011 yılında ise Jeopardy! yarışmasının (Türkiye’de Riziko! ve Büyük Risk gibi uyarlamaları olan bir yarışma programı) şampiyonu Ken Jennings’i yenmişti. Aynı makine yani Watson, şimdi de gözünü hastanelere dikmiş durumda. Doktorlara asistanlık yapan Watson, ABD’deki MD Anderson Kanser Merkezi’nde lösemi hastası olan kişiler için tedavi planları geliştiriyor.
https://www.youtube.com/watch?v=Y_cqBP08yuA
Yapay zeka teknolojisinin sağlık sektörüne etkisi ile ilgili açıklama yapan Montreal Üniversitesi (Université de Montréal) yapay zeka uzmanı Yoshua Bengio ise şunları aktarıyor:
“Machine learning (makine öğrenimi) ve deep learning (derin öğrenme) teknolojilerinin medikal bilimi kapsamında muazzam bir etkiye sahip olacağına inanıyorum. Doğal makine öğrenimi dediğimiz şey, milyonlarca insanı düşünen, semptomları değerlendiren ve noktaları birleştiren bir teknoloji. Bu sayede edinilen kişiye özel bilgiler o kişinin en iyi tedavisi oluyor. Buna ise “kişiselleştirilmiş tedavi” deniliyor.”
Sanal gerçeklik dünyasında yaşamak
Zuckerberg’e, teknoloji ve sosyal medya perspektifinden bakıldığında dünyanın nasıl görüneceği sorusu yöneltildiğinde ise şunları aktardı:
“Sanal Gerçeklik (Virutal Reality, VR) üzerinde çalışıyoruz; çünkü bu teknolojinin telefonlardan sonraki en büyük iletişim platformu olduğunu düşünüyorum. Ayrıca yakın zamanda gün boyunca bize yardımcı olabilecek gözlükler takacağımızı ve deneyimlerimizi bugünkünden farklı bir şekilde paylaşacağımızı düşünüyorum.”
Bildiğiniz üzere Facebook geçtiğimiz sene sanal gerçeklik markası Oculus Rift’i 2 milyar dolar karşılığında satın almıştı. Soru-cevap etkinliği boyunca verdiği yanıtlara bakıldığında ise, Zuckerberg’in bu teknolojiyi akıllı telefonlarda olduğu gibi bireysel kullanıcıların eline kadar getirmek istediği sonucunu çıkartmak mümkün.