- Faladdin ve Binnaz uygulamalarının kurucusu Sertaç Taşdelen, tutuklu yargılandığı davada "konutu terk etmeme" şartıyla tahliye edildi.
- Taşdelen'e yöneltilen suçlamalar arasında "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" iddiaları yer alıyordu.
- Yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen Taşdelen, bir lirayı bile yurt dışına aktarmadığını ve tüm şirket hesaplarının hukuki çerçevede olduğunu dile getirdi.
Fal uygulamaları ile tanınan girişimci Sertaç Taşdelen ev hapsiyle tahliye edildi. Faladdin ve Binnaz gibi her gün milyonlarca kullanıcının ziyaret ettiği uygulamalarının kurucusu olan isim, Temmuz ayının ortalarında tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
“Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” suçundan tutuklanan Taşdelen hakkında ayrıca ‘Tekke ve zaviyelerle türbelerin şeddine ve türbedarlıklar ile birtakım unvanların men ve ilgasına dair kanun’a muhalefet, ‘yasak cihaz ve programlar’, ‘suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme’ gibi suçlamalar da yer alıyordu.
Sertaç Taşdelen “kara para” iddialarını reddetti
İstanbul Başsavcılığı tarafından Temmuz ayında açılan soruşturmada Faladdin ve Binnaz uygulamaları mercek altına alındı, ardından Taşdelen tutuklanarak mal varlığına el konuldu. Taşdelen’in hakkında üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezası talep edildi.
Aynı zamanda söz konusu iddianamede, Sertaç Taşdelen’in Aladdin ve Binnaz Abla adlı falcılık uygulamaları aracılığıyla suç geliri elde ettiği ve buradan sağlanan gelirleri yurt dışına çıkardığı iddia edildi.

Duruşmaya çıkan Taşdelen, istihdam yaratmak amacıyla Türkiye’ye geldiğini ileri sürerek iddiaları tümüyle reddetti. Bununla birlikte yurt dışında herhangi bir kaynağa para transferi sağlanmadığını, yalnızca reklam harcamaları konusunda dışarıdan hizmet aldıklarını savundu.
Suçlamaları kabul etmeyen Taşdelen, girişimci ve iş insanı olduğunu söyleyerek, kesinlikle iddia edildiği gibi bir insan olmadığını ifade etti. Şirketlerinin yurt dışından para giriş-çıkışlarının ise tamamen hukuksal çerçeveye uygun olduğunu ekledi.
