İnternet ve bilgisayar teknolojilerinin hızlı yükselişi ve ardından gelen sosyal medya platformları ve mobil teknolojiler, günlük yaşantımızı önemli ölçüde etkileyen faktörler olarak karşımıza çıkıyor. İçinde bulunduğumuz bu dijital çağdan en çok etkilenen ise haliyle yeni jenerasyonlar oluyor.
Family Orbit tarafından hazırlanan bir infografik de tam da bu noktada bazı gerçekleri ortaya koyuyor. Dijital çağda büyüyen çocukların sosyal medya platformları ve mobil cihazlar olan ilişkilerini, teknoloji dünyasının güvenliğini, gizliliğini ve çocuklar için taşıdığı riskleri anlatan infografikten bazı kesitler ise şöyle:
- Genç nüfusun %73‘ünün akıllı telefonu var; kalan kesimin %15‘i ise normal bir cep telefonuna sahip.
- Gençlerin %92‘si her gün; %24‘ü ise neredeyse her an online oluyor.
- Gençlerin %91‘i düzenli olarak internete mobil cihazlardan erişim sağlıyor.
- İnternete akıllı telefonlar ile erişim sağlamayan gençler internete daha az giriyor (%68‘i ise yine giriyor).
- Twitter’ın %26‘sını genç kullanıcılar oluşturuyor.
- Gençlerin %6‘sı akıllı telefonlarını kopya çekmek için kullanıyor.
- Gençlerin büyük bir çoğunluğunun birden fazla internete erişim alternatifi varken; sadece %4‘ü tek bir cihazdan erişim sağlıyor. %1‘i ise internete hiç girmiyor.
Akıllı telefon bağımlılığı
Literatürde “iPhone Separation Anxiety” yani “iPhone’dan Ayrılma Anksiyetesi (Endişesi)” şeklinde bir fenomen bulunuyor. Bu hastalık gençlerde kalp atış hızı ve kan basıncında artışa ve mutsuzluğa sebep olduğu gibi, hastanın kavrama yeteneğini zayıflatıyor.
Kişilerin %12.5‘i ise akıllı telefonlarına bağımlı olmuş durumda.
Potansiyel riskler
- Gençlerin %69‘u tanımadığı kişilerden düzenli olarak online mesaj alıyor.
- Genç nüfusun %64‘ü kendi fotoğraflarını ve videolarını paylaşıyor; %58‘i ise yaşadığı yerin bilgisini paylaşıyor.
- Kızlar (%70) erkeklere (%58) göre kişisel fotoğraf ve videolarını daha fazla paylaşıyor.
- Neredeyse her 10 gençten 1’i (%8) cep telefonu numarasını online platformlarda paylaşıyor.
- Gençlerin %19‘u internet ortamında tacize veya tehdite maruz kalıyor.
- En fazla sanal tacize maruz kalınan yaş ortalaması 16-17 (%23).
- Kızların (%21) maruz kaldığı tacizler veya tehditler, erkeklere (%17) oranla daha fazla.
Cinsel içerikli paylaşımlar
- Gençlerin %40‘ı cinsel içerikli paylaşımlar yapıyor veya mesajlar gönderiyor.
- Lise çağındaki (13-17) gençlerin %24‘ü; üniversite çağındaki (18-24) gençlerin ise %33‘ü cinsel içerikli paylaşımlara dahil oluyor.
- Müstehcen fotoğrafları şikayet eden kızların oranı %22 iken, aynı oran erkeklerde %18.
- 13-16 yaş aralığındaki kızların %11‘i cinsellik içeren mesajlar gönderiyor ve alıyor.
Anne babalar ne yapmalı?
- Çocuklarının mesajlarını ve internet aktivitelerini takip etmeli ve kontrol altına almalı,
- Uygun görmedikleri uygulamaları engellemeli,
- Haberleri olmadan internetten bir ürün satın almasına veya uygulama indirmesine engel olmalı,
- Çocuklarıyla vakit geçirerek onların interneti nasıl kullandıklarını öğrenmeye ve anlamaya çalışmalı,
- Çevrimdışı etkinlikler için çocuklarına vakit ayırmalı,
- Akıllı telefon kullanma saatleri konusunda zaman sınırlaması getirmeli,
- Mümkünse kullanılan bilgisayarı herkesin görebileceği ve erişebileceği bir yere koymalı,
Konuyla ilgili olarak hazırlanan videoyu aşağıdan inceleyebilir; diğerlerine ise İNFOGRAFİKLER sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
AYRICA BKZ:
- Teknolojiye Ne Kadar Bağımlı Hale Geldiğimizi Anlatan 28 İllüstrasyon
- Sosyal Medya Narsisizminin Etkili Aktörü: “Selfie”
- Oyun Oynamanın Zihinsel ve Fiziksel Faydaları (İNFOGRAFİK)