- 133 yıllık geçmişiyle fotoğrafçılık alanında ikonik hale gelen Kodak firması iflas riskiyle karşı karşıya.
- Şirket, 500 milyon dolarlık kısa vadeli borcu karşılamakta zorlandığını yatırımcılarına bildirdi.
- Bu açıklama, şirketin hisselerinde ani bir düşüşe ve yatırımcılarda bir miktar endişeye yol açtı.
133 yıllık geçmişiyle ikonik fotoğrafçılık şirketi Eastman Kodak Company, yatırımcılarına faaliyetlerini sürdürme kabiliyeti konusunda şüpheler olduğunu bildirdi. Bu hafta yayınlanan ikinci çeyrek kazanç raporunda yer alan uyarı, yaklaşık 500 milyon dolarlık borcu karşılayacak “mevcut likidite” eksikliğinden kaynaklanıyor. Bu da şirketi kritik bir mali duruma sokuyor.
Şirketin kazanç raporunu yayınlamasından yalnızca bir gün sonra, 12 Ağustos Salı günü New York Borsası’nda yüzde 25’ten fazla değer kaybı yaşadı. Bunun üzerine şirket, yatırımcılara karşı endişelerini bildirdi.
Bir Kodak sözcüsü CNN’e yaptığı açıklamada, şirketin bu engeli aşma kapasitesine sahip olduğunu söyledi:
“Vadeli kredinin önemli bir kısmını vadesinden çok önce geri ödeyebileceğimizden ve kalan borcu düzeltebileceğimizden, uzatabileceğimizden veya yeniden finanse edebileceğimizden eminiz.”
Kodak’ın dünü ve bugünü
Kodak’ın yolculuğu resmen 1892’de başladı. Fakat aslında kökleri kurucusu George Eastman’ın fotoğraf plakalarını kaplamak için bir makine patenti aldığı 1879 yılına dayanıyor.
1888 yılında fotoğrafçılığı demokratikleştiren sloganıyla birlikte ilk Kodak fotoğraf makinesinin piyasaya sürülmesiyle önemli bir dönüm noktası yaşandı.
Kodak, 20. yüzyılda sektöre hakimdi. 1970’lere gelindiğinde, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki film satışlarının yüzde 90’ını, fotoğraf makinesi satışlarının ise yüzde 85’ini oluşturuyordu ve markasını fotoğrafçılıkla özdeşleştirmişti.
Kültürel başarısı o kadar önemliydi ki, Paul Simon’ın 1973 tarihli “Kodachrome” şarkısına ilham kaynağı oldu. Marka Türkiye’de de alanında en tanındık isimlerden biri olarak öne çıkıyor.
İlginç bir şekilde şirketin gerilemesini başlatan teknoloji kendi laboratuvarlarında yaratılmıştı. 1975 yılında mühendis Steven Sasson ilk dijital fotoğraf makinesini icat etti. Fakat şirket yönetimi, temel ve oldukça karlı iş kolu olan film ve film geliştirmeyi baltalayacağından endişe ederek yeni teknolojiye yatırım yapmamayı tercih etti.
Sonraki on yıllarda dijital fotoğrafçılığın yükselişi, bu kararın ölümcül olduğunu kanıtladı. Rakipler yeni formatı benimserken, Kodak önemini yitirdi ve 2012’de iflas koruması başvurusunda bulundu. O dönemde şirketin 6,75 milyar dolar borcu vardı.
Şirket, 2013 yılında iflastan kurtuldu. Yeniden yapılanarak tüketici kamerası pazarından vazgeçti ve ticari baskı, paketleme ve film teknolojisine odaklandı. 2020 yılında şirket, kendisini ilaç bileşenleri üreticisine dönüştürmek için 765 milyon dolarlık bir devlet kredisi onayı aldı. Bu hamle, soruşturmalar nedeniyle anlaşma askıya alınana kadar hisselerinin hızla yükselmesine neden oldu.
Fakat ne yazık ki 12 yıl sonra şirket bir kez daha iflas tehdidi ile karşı karşıya kalmış durumda.