Sosyal medya stratejinizi belirlerken belli başlı istatistikleri de mutlaka dikkate alırsınız. Peki ya hesaba katmadığınız istatistikler varsa?
Sosyal medyada varlığınızı koruyabilmek ve üst sıralara çıkabilmek için bir sosyal medya stratejisi oluşturmanız gerektiğini zaten biliyorsunuz. Sosyal medyanın hızlı gelişim grafiği, özellikle markaların bu alanda var olmak zorunda olduğunu ve bir strateji ile bu işi yönetmesi gerektiğini gösteriyor. Zira günümüzde geleneksel medyanın önüne geçen sosyal medya denen bu sanal dünyada geçirilen vakti konuşmaya gerek yok. Mobil dünyanın da aynı şekilde hızlı gelişimi, artık sosyal medyayı cebimizde taşıyarak bu platformları kullanmamayı imkansız hale getirmiş durumda.
Özellikle bir markanın var olmak zorunda olduğu bu sanal dünyada plansız hareket etmek boşa kürek çekmeye benzer. Ki zaten günümüzdeki birçok marka, sosyal medya stratejileri geliştirerek bu alandaki gücünü arttırma çabalarına devam etmektedir. Çeşitli birçok istatistiğin göz önüne alınarak oluşturulan sosyal medya stratejileri, ilgili markayı bazen başarıya götürürken bazen de kötü sonuçlara sebebiyet vermektedir. Bunun sebepleri olarak; hedef kitlenin yanlış hesaplanması, çeşitli sosyal medya krizleri, zamanlama hataları vs gibi birçok etken sayabiliriz. Ancak hesaplamalar ve istatistikleri dikkate alırken bazı detayları atlamamak gerekir. Mesela Facebook platformu için bir strateji oluştururken, Facebook’ta en hızlı artış gösteren yaş aralığının 45 ile 54 arasında olduğunu yada 189 milyon Facebook kullanıcısının sadece mobilden giriş yaptığını atlamamak gerekir.
Şaşırtıcı ve bir o kadar da strateji planlamaları için faydalı olan sosyal medya istatistiklerine bir göz atalım:
1. En fazla demografik değişim gösteren platform: 55-64 yaş aralığı ile Twitter.
- Bu demografik değişim, 2012 yılından bu yana %79’luk bir artış gösterdi.
- Facebook ve Google+ platformlarındaki en büyük demografik artış ise 45-54 yaş aralığındadır.
- Facebook’ta 45-54 yaş aralığı %46’ya yükselirken, Google+’ta aynı yaş aralığı %56’ya yükselmiştir.
Bu istatistiklere bakarak sosyal medyanın sadece gençlerin kullandığı bir alan olduğunu söyleyebilir miyiz?
Ne yapmalı? – Sosyal medya stratejilerinizde -özellikle bu üç sosyal medya platformunda- genç nüfusu hedeflediğiniz kadar artık daha yaşlı sosyal medya kullanıcılarını da dikkate almalısınız. Sadece gençleri hedef almaya devam ederseniz, hızlı büyüyen bu yaş aralığındaki hedef kitleyi elinizden kaçırmış olursunuz.
2. 189 milyon Facebook kullanıcısı sadece mobilden giriş yapıyor.
Facebook’un milyonlarca kullanıcısı var, evet. Ancak kullanıcıların hepsi Facebook’a bilgisayarlarından mı giriş yapıyor? Hayır. 189 milyon Facebook kullanıcısı bilgisayarlarını kullanmadan sadece mobil üzerinden giriş yapıyor. Facebook ise reklam gelirlerinin %30’unu mobil kullanımdan kazanıyor. Bu da 2012’nin sonundan bu yana %7’lik bir artış demek. Yani mobil kullanım rakamları düşündüğünüzden de fazla.
Ne yapmalı? – Hazırladığınız bir içeriği paylaşmadan önce mobil ortamda nasıl görüneceğini düşünmelisiniz. Özellikle hedef kitleniz mobil kullanıcılar ise bunu ciddiye almalısınız.
3. YouTube’da her ay 6 milyar saat video izleniyor.
Bu istatistiği gördükten sonra YouTube’un ne kadar aktif bir sosyal platform olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Hatta ABD’de yaşayan 18-34 yaş arası YouTube kullanıcıları, YouTube’u televizyondan daha fazla izliyorlar. Bu gerçekten ciddi bir istatistik.
Ne yapmalı? – Stratejileriniz arasında video içerikli paylaşımlar yoksa, bunu tekrar düşünmenizi öneririz. Markanızı, ürünlerinizi, hedeflerinizi yada markanızın amacını hazırlayacağınız videolar ile kullanıcılara anlatın. Kısacası YouTube’da var olun.
4. Her Saniye 2 kişi LinkedIn’e üye oluyor.
Profesyonel iş ağı olan LinkedIn her geçen gün büyümeye devam ediyor. Tartışma gruplarından iş ilanlarına, makalelerden profesyonel kişilere kadar oldukça zengin bir içeriğe sahip olan LinkedIn, her saniye bünyesine 2 yeni kullanıcı katıyor.
Ne yapmalı? – LinkedIn’i yeni kişileri markanızla tanıştırmak için kullanabilirsiniz. Bilgi vermek adına bir tartışma grubu açarak yada yeni bir topluluk kurarak, kullanıcıların bu platformu bir bilgi kaynağı olarak kullanmalarını sağlayabilirsiniz.
5. LinkedIn’in aktif kullanıcı sayısı diğer platformlara göre daha az.
Her ne kadar saniyede 2 kişi LinkedIn’e üye olsa da LinkedIn’deki aktif kullanıcı sayısı Facebook, Twitter, Google+ ve Pinterest’e göre daha az. LinkedIn’e kullanıcılar üye oluyor; ancak aktif olarak kullanmıyor. Bu da, LinkedIn platformunda yapacağınız anket veya yarışmalardan -diğer platformlara göre- iyi bir etkileşim alamayacağınız anlamına geliyor.
Ne yapmalı? – Eğer kişilerin sizin paylaşımlarınızla daha fazla etkileşim sağlamasını istiyorsanız bunu doğru sosyal medya platformlarında yapmalısınız. Sunum yada blog yazıları gibi paylaşımlar bu platformda daha fazla etkileşim sağlayabilir. Anket veya yarışma gibi paylaşımlar için ise ağırlıklı olarak Facebook ve Twitter’ı kullanabilirsiniz.
6. 18-44 yaş aralığındaki akıllı telefon kullanıcılarının %25’i, en son ne zaman telefonlarından ayrı kaldıklarını hatırlamıyor.
Mobil dünyanın ne kadar hızlı geliştiğinden bahsetmeye gerek yok. Üstteki resimde gördüğünüz istatistiklere göre akıllı telefon kullanıcılarının büyük çoğunluğu telefonlarından 5 dakika olsa bile ayrı kaldığı zamanı hatırlamıyor. Bu ilginç istatistik gerçeği gerçekten yansıtıyor.
Ne yapmalı? – Günümüzde hemen hemen herkesin bir akıllı telefon sahibi olması, aslında onlara her an ulaşabilme imkanı sunuyor. Dolayısıyla mobil dünyanın çok fazla önem kazandığı günümüzde, ona ayak uydurarak stratejiler geliştirmelisiniz. Ancak herkesin bir akıllı telefon sahibi olmasının, o kişinin sürekli akıllı telefonu ile zaman geçirdiği anlamına gelmediğini unutmamalısınız.
7. Facebook kullanıcılarının %25’i gizlilik ayarlarından rahatsız olmuyor.
İnternet üzerindeki gizlilik problemleri ile ilgili her geçen gün uyarı odaklı haberler yapılmasına rağmen, kullanıcılar yine de gizlilik ayarlarını pek dikkate almıyor. Velocity Digital’ın raporuna göre Facebook kullanıcılarının %25’lik kısmı gizlilik ayarlarında yapılan değişikliklerden rahatsız olmayan kesimden.
Ne yapmalı? – Gizlilik ayarlarında yapılan değişiklikleri bildiren haberlere göre tüm müşterilerinizin aynı şekilde düşündüğünü zannetmeyin. Müşterilerinizin sizin beklentilerinizden daha farklı öncelikleri olduğunu unutmayın.
8. Pazarlamacıların %93’ü sosyal medyayı iş için kullanıyor.
Bu istatistik, aslında bir çok kişinin sosyal medya stratejisi oluşturduğu anlamına geliyor. Bundan kısa bir süre önce, kimsenin ne zamanını ne de parasını harcamak istemeyeceği bir yer olarak görülen sosyal medya, öyle ki artık önemli bir pazarlama alanına dönüştü.
Ne yapmalı? – Eğer sosyal medya stratejinizin işe yaramasını için mücadele veriyorsanız, bunu tek başına yapma zorunluluğu hissetmemelisiniz. Pazarlamacıların %93’ü sosyal medyayı iş için kullandığına göre, sosyal medya stratejiniz için bu kişilerin birkaçından yardım alabilirsiniz. Buna ek olarak, internetten birçok blog, video veya sunum gibi sosyal medya stratejinizde size yardımcı olacak kaynaklara göz atabilirsiniz.
9. Pazarlamacıların %62’si blog tutuyor, yada 2013 yılı içinde blog tutmayı planlıyor.
Sosyal medya ve içerik pazarlama konusunda avantaj sağlamayı planlayan pazarlamacılar için blog tutma önemli bir husustur. İşiniz için blog tutmanın avantajları çoktur: şirketinizin blogunu kontrol edebilir, yön verebilir, herhangi bir ürünü pazarlayabilir, şirket haberlerini paylaşabilir yada potansiyel müşterilerinize ilgi çekici bilgiler verebilirsiniz. İstatistiklere göre ise ABD’deki pazarlama şirketlerinin sadece %9’u tam zamanlı bir blogger çalıştırıyor.
Ne yapmalı? – İşiniz için tam zamanlı bir blogger çalıştırmıyorsanız (yada çalıştıramıyorsanız); sürekli olarak blog yazma gerektiren içerik stratejisi için, pazarlama ekibinizin çok daha fazla efor sarfetmesi gerekeceğini unutmayın.
10. Sosyal medya, internet ortamında en çok yapılan faaliyet olan “porno”ya yetişti.
Sosyal medya her geçen gün çığ gibi büyüyor. Alışkanlıklarımız, sevinçlerimiz, üzüntülerimiz artık bu sanal dünya üzerinde şekilleniyor. Hatta o kadar büyüyor ki, web üzerinde en çok yapılan faaliyet olan “porno”ya bile yetişmiş durumda. Sosyal medya, artık bir eğlence yada bir heves değil; tamamen bir alışkanlık ve bir yaşam biçimi haline dönüştü ve hala dönüşmeye devam ediyor.
Ne yapmalı? – İstatistikleri iyi değerlendirerek, insanların hayatında yer edinmiş bu sosyal medya için gerçekten fazla vakit ayırmalı ve bu zaman içinde sosyal medyada nokta atışı yapabilecek stratejik planlar oluşturmalısınız. Eğer hala sosyal medya konusunda ciddi değilseniz, artık bundan sonra ciddiye almanızı şiddetle tavsiye ederiz.
Kaynaklar: JeffBullas 1, JeffBullas 2, Diane Hughes, MarketingProfs, Factbrowser 1, FactBrowser 2, Velocity Digital, The Buffer Blog