WebMasto olarak Sosyal Medya Stratejisti Haydar Özkömürcü ile yaptığımız ilk röportajımızda, sosyal medya konusunu ele aldık.
• Biraz kendinizden bahseder misiniz? Haydar Özkömürcü kimdir? Dün neler yaptı, bugün neler yapıyor, yarın neler yapacak?
HAYDAR ÖZKÖMÜRCÜ: 11 yıldır dijital dünya üzerine blog tutuyorum. Üniversitelerde sosyal medya eğitimleri vererek işin teorisine, ajanslarda ise pratiğine elimden geldiğince hakim oldum. Kısa vadede 3. kitabımı tamamlamak ise en büyük arzum.
• Küçük bir çocuğun size “Sosyal medya nedir?” diye bir soru sorduğunu varsayalım, onun anlayacağı bir şekilde nasıl bir tanımlama yapardınız?
H.Ö.: “Televizyon ve gazeteleri düşün. Onların cep telefonları ve bilgisayarlardan erişilebilen haline sosyal medya diyoruz. Gazete ve televizyonlardan daha hızlı ve daha ucuz olduğu için herkes kullanıyor ve herkes birer gazeteci olabiliyor.” derdim.
• Peki teknik tanımıyla sosyal medya nedir?
H.Ö.: İletişim Bilimlerinin temelinde birkaç yapı var. Dialog, monolog gibi yapıların dışında bir de kitle iletişimi bulunmakta. Kitle iletişimi daha çok radyolar gibi tek kişinin çok kişiye seslenmesi üzerine kurulu. Sosyal medya ise çoklu çapraz bağlardan oluşan bir iletişim biçimi.
• Sosyal medyayı bir insana benzetirsek, sizce nasıl bir insan olur? Cinsiyet, karakter, davranış vs.?
H.Ö.: Doğrusunu söylemek gerekirse ne tarafından baktığınıza göre değişecektir. Eğer dezenformasyonun çok olduğu yönüne bakarsanız dedikoducu diyebilir, etkisine bakarsanız güçlü diyebiliriz. Sürekli gelişiyor ve değişiyor olması da dinamiklik olarak değerlendirilebilir. Ancak bence mahalledeki her şeyden haberdar teyzedir. Kendiniz hakkında sizin bile bilmediğiniz bilgilere sahip sosyal medya. En ilgi çekici özelliği de bu zaten.
• Genel olarak baktığımızda, içlerinde en başarılı bulduğunuz sosyal medya platformu hangisi? Ve neden başarılı?
H.Ö.: Reel başarı üzerine konuşacaksak ne söylersem söyleyeyim cevap Facebook olacak. Dünyanın her köşesinde kullanılan dev bir ağdan söz ediyoruz. Diğer yandan kimin başarılı olmasını istersin sorusunun cevabı ise Google+ olacaktır. Çünkü Google+ alt yapısı, kaliteli ve özgün içeriklerin üretilebileceği bir platform olmaya daha uygun. İnternetin asıl ihtiyacı da özgün içerik.
• Bugün Türkiye’deki sosyal medya kullanıcılarının profillerine baktığımız zaman birçok kişinin biyografisinde “sosyal medya uzmanı” yazdığını görüyoruz. Sosyal medya uzmanı olmak bu kadar basit mi? Sosyal medya uzmanı tam olarak ne iş yapar?
H.Ö.: Sosyal Medya Uzmanlığı diye bir meslek var evet ancak her uzmanım diyen uzman değil. Hem pazarlama hem iletişim bilen, hem de dijital stratejiler geliştirebilen ve uygulayabilen kişi sosyal medya uzmanıyım diyebilir. Ben bunun bağlayıcılığının sertifikalarla olduğunu düşünmüyorum. İçerik ya da topluluk yöneticisi olmak için sertifika yetebilir belki ama sosyal medyanın uzmanı olmak çok daha kapsamlı.
• Sosyal medya ekosistemi üzerine açılan uzmanlık kurslarında verilen eğitimler sizce yeterli mi?
H.Ö.: Bu eğitimlerde eğitmen olarak görev yapmış biri olarak oldukça yetersiz olduklarını düşünüyorum. Sosyal Medya 40-50 saatte öğrenilebilecek bir meslek değil maalesef. Mesleki eğitim veren 2 ila 4 yıllık okullar açıldığında gerçekten bu eğitim iyi veriliyor diyebileceğiz belki. Sadece sosyal medya uzmanlığı eğitimleri ile bir yere gelmek mümkün değil. Teknik açıdan da yeterli uzunlukta bir eğitimi vermek mümkün değil. 1000-1500 saatlik bir eğitime kimse katılmayacağı gibi, ücretini de karşılayabilecek kişi sayısı oldukça az.
• Sosyal medya platformları insanları gerçekten sosyalleştiriyor mu? Yoksa asosyal hale mi getiriyor?
H.Ö.: Nasıl kullandığınızla alakalı bu durum. Facebook’a girdiğinizde arkadaşlarınızın fotoğraf albümlerinde geziyor, oyun davetleri ile ilgileniyorsanız asosyalleştirecektir. Ancak hayatınızı kolaylaştırmak, iletişim kurmak ve reel networkünüzü genişletme amacıyla kullandığınızda sosyalleşecektir.
• Sosyal medyanın doğru kullanımı ne demek?
H.Ö.: Doğru kullanımı biraz açacak olursak, hedef kitleye yönelik kullanım diyebiliriz. İletişimde doğru iletişim diye bir kalıp yok. Muhatabınızla iletişim kurabiliyorsanız, o iletişim doğru bir şekilde kurulmuş diyebiliriz ancak. Eğer kitleniz argo konuşan bir kitleyse tabii ki mesajlarınızda argoya yer vermeniz gerekecek ki hedefe ulaşsın.
• Bir pazarlama aracı olarak düşünürsek, Türkiye’deki markaların sosyal medyayı etkin bir şekilde kullandığını düşünüyor musunuz?
H.Ö.: Markadan markaya değişmekle birlikte gerçekten dünyaya örnek olmakta olan projelerimiz oluyor. Ancak büyük ya da küçük firma demeden halen dijitale önem vermeyen ve işin ehli olmayan, patron yeğenleriyle çalışılan firmalar da mevcut. Bu firmalar iflas ederek bu ekosistemden yavaşça silinecekler. Bugüne dek birkaç örneğini gördük, çok daha fazlasını da göreceğimize inanıyorum.
• Türk televizyon kanallarının sosyal medya yarışı ile ilgili bir çalışma yapmıştınız. Biraz bundan bahseder misiniz?
H.Ö.: Türkiye’de en çok izlenen televizyon kanallarının sosyal medyada aktifliğinin basit bir şekilde analiz edildiği araştırma oldukça ilgi gördü. Bir çok TV kanalı ve gazete araştırmayı sahiplendi. Ancak sonuca baktığımız zaman geleneksel medyanın halen dijitale ayak uydurmakta zorlandığını görüyoruz. Bazı kanallar bu alanda çalışmalar yapmışken, irili ufaklı kanalların daha içerik yöneticisinin bile olmaması oldukça düşündürücü.
• Sosyal medyanın geleneksel medyaya göre avantajları ve dezavantajları nelerdir?
H.Ö.: Geleneksele göre bir dezavantaj ben göremiyorum. Genellikle bilgi güvenliği konusundan dem vurulmakta. Hani Twitter’da okuduğumuz şey yalan olabilirmiş. Aslında aynı durum geleneksel için de geçerli. Bu nedenle bilginin doğru olup olmamasını avantaj ya da dezavantaj saymanın da çok bir önemi yok.
• Sosyal medya sektörüne yeni giren kişiler sizce ne yapmalı, ne yapmamalı?
H.Ö.: Yeni giren ya da yıllardır bu sektörde olanların yapması gereken şey aslında basit. Asla ben her şeyi öğrendim demeyip, sürekli okuması ve araştırması gerekiyor. Diğer yandan her yeni öğrendiği şeyi uygulaması gerekmekte.
• Son olarak bir an için sosyal ağların artık önemini kaybettiğini, kullanıcıların artık bu platformlar ile ilgilenmediğini düşünürsek, buna sebep olan etken ne olurdu?
H.Ö.: Çok zor bir ihtimal bu. Ancak mümkün. Eğer insanların iletişimini kolaylaştıracak farklı bir yöntem ortaya çıkarsa, insanlar sosyal ağları bırakıp buraya yöneleceklerdir. Nasıl artık mektup yerine mail kullanıyorsanız, bu değişim de benzer olacaktır.
Haydar Özkömürcü Blog: hozkomurcu.com
1 Yorum
Güzel bir röportaj olmuş.