Facebook’un 700 bin kullanıcı üzerinde, sanal ortamdaki duyguları ve buna bağlı olarak yapılan paylaşımları içeren bir deney yaptığı ortaya çıktı.
Son zamanlarda yapılan çalışmalar, 1.2 milyarı aşık kullanıcı sayısı ile dünyanın en kalabalık 3. ülkesi şeklinde tabir edilen Facebook‘un, sadece bir sosyal ağ olmadığını; aynı zamanda bir sanal bilim laboratuvarı olduğunu bizlere gösteriyor. 689,003 kullanıcı üzerinde test edilen deneye göre Facebook, kişi duygularının sanal/online ortamlarda nasıl etkileşim gösterdiğini, kullanıcıların duyguları ile paylaşılan gönderiler arasında nasıl bir etkileşim gösterdiğini anlamak istiyor.
Facebook’u İngilizce olarak kullanan 689,003 kullanıcının Haber Kaynağı üzerinde test edilen deneyde, asıl amaç sosyal medyada duyguların nasıl yayıldığını anlamak. Bunu tespit etmek için Facebook, kullanıcıların paylaştığı gönderilerin içeriğindeki kelimeleri kullanmak ve gizlice Haber Kaynağı’ndaki reklam sayılarında ve fotoğraf boyutlarında değişiklikler yapmak gibi yöntemleri seçti. Bu deneyin sonunda ise duyguların sosyal medya ortamında bulaşıcı olduğu kanısına vardı.
Bulaşıcı şeklinde tabir edilen deney sonucuna göre; kullanıcıların pozitif gönderiler ile karşılaştıklarında aynı şekilde pozitif gönderiler paylaştığı; negatif gönderiler ile karşılaştıklarında ise yine aynı çizgide negatif gönderiler paylaştığı ortaya çıktı. Yani kullanıcılar sosyal ortamlarda karşısına çıkan gönderilere göre duygu hallerini değiştirebiliyor.
Facebook tarafından yapılan bu deney, sosyal medyayı etkin kullanmak isteyen kişiler ve markalar açısında her ne kadar faydalı olsa da; Facebook’un kişi haklarını deney amaçlı bu denli kullanması herkesin aklında soru işareti bırakıyor. Tüm bu endişelere cevaben Facebook ise, kullanıcı bilgilerinin bu şekilde test amaçlı kullanılabileceğinin “Kullanım Şartları” altında yer aldığını belirtti.