Oxford Üniversitesi tarafından yürütülen bir çalışmada, sosyal medya kullanımı ile gençlerde artan kaygı ve depresyon düzeyleri arasında güçlü bir ilişki olduğunu ortaya çıktı. Gençlerin ruh sağlığı konusunda dünyanın en büyük araştırması sayılan bu çalışma, dijital platformların gençlerin yaşamları üzerindeki etkisine ilişkin endişe verici veriler gösteriyor.
Gazete Oksijen’in haberine göre 16 ila 18 yaş arasındaki gençlerin yaklaşık yüzde 60’ı günde iki ila dört saatini sosyal medyaya ayırıyor. Araştırmanın lideri Profesör John Gallacher, “yüksek kaygı ve depresyon oranları ile sosyal medyada geçirilen süre arasında doğrusal bir ilişki bulduk” diyerek çalışmayı net şekilde özetliyor.
Gençlerin en çok vakit geçirdiği sosyal ağlar
Yapılan bu dikkat çekici araştırma, dijital platformları kullanarak günde sekiz saate kadar zaman harcayan gençlerin aşırı vakalarını gözler önüne seriyor. Raporda yer alan detaylara göre katılımcıların en sık kullandığı beş sosyal ağ Instagram, Snapchat, TikTok, WhatsApp ve YouTube olarak karşımıza çıkıyor.
Araştırmanın dikkat çeken bir başka noktası ise kızların erkeklerden daha fazla zihinsel sağlık sorunu bildirmesi oluyor. Bu eğilim, ruh sağlığı tedavisi gören gençlerin sayısında önemli bir artış olduğunu gösteren resmi NHS (Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Hizmeti) rakamlarına da yansıtarak doğrulanıyor.
İlk ankete 7 binden fazla genç katılım gösterdi
Birleşik Krallık’taki genç nüfusun katılım gösterdiği ilk ankete 7 binden fazla genç katıldı. 10 yıllık bir süre boyunca zihinsel sağlık gidişatlarını inceleyecek olan çalışmanın tamamına ise 11 ila 18 yaşları arasındaki yaklaşık 50 bin genç katılım gösterecek.
Raporda yer alan dikkat çekici bir detay, kişinin eylemleri üzerindeki kontrol duygusu ile ruh sağlığı arasındaki ilişkisi oldu. Yapılan çalışma, “eylemlilik düşük olduğunda kaygı ve depresyonun yüksek olduğu, eylemlilik yüksek olduğunda azaldığı” sonucuna varılıyor.
Profesör Gallacher yapılan çalışmanın önemli ve aciliyetini şu şekilde anlatıyor: “Akıl hastalığı dünyanın önde gelen halk sağlığı sorunudur. Ekonomiler üzerinde yıkıcı bir etkisi var. Çünkü pek çok kişiyi etkiliyor. Erkenden başlayıp hayat boyunca kendini tekrar etme eğiliminde oluyor.”
Peki sizin bu araştırma ile ilgili düşünceleriniz neler? Yorumlarınızı bizlerle paylaşabilirsiniz.