Pazar araştırma şirketi Canalys tarafından gerçekleştirilen yeni ankete göre küresel akıllı telefon pazarı yüzde 1’lik küçük bir düşüş gösterdi. Bununla birlikte 2023 yılının üçüncü çeyreğinde yaklaşık 239,4 milyon cihaz satıldı.
Ortaya çıkan bu istatistikler, akıllı telefon üreticilerinin satış ve pazar payı açısından gelişimini gözler önüne seriyor. Güney Koreli teknoloji devi Samsung yılın üçüncü çeyreğinde 57,4 milyon cihaz satışı ile yüzde 20 pazar payı elde ediyor ve zirvede kendine yer buluyor. Apple ise yüzde 17’lik payla ikinci sıradan karşımıza çıkıyor. Üçüncü basamakta yüzde 14’lük payla Xiaomi onu takip ediyor.
Çinli markalar listeyi adeta domine etti
Xiaomi ile ilgili paylaşılan veriler, aynı zamanda şirketin alt markaları olan Redmi ve POCO cihazlarını da içeriyor. Çinli şirketlerin dikkat topladığı listenin dördüncü basamağında ise OPPO yer alıyor. Ancak OPPO’nun verileri arasında, şirketin 2021’de OnePlus ile birleşmesi nedeniyle bu markanın satışları da değerlendiriliyor. Beşinci sırayı ise TECNO, Infinix ve Itel’in çatı şirketi konumunda olan TRANSSION kazanıyor.
Çinli akıllı telefon üreticileri Xiaomi ve TRANSSION, 2022 yılının aynı dönemine kıyasla sırasıyla yüzde 2 ve yüzde 40 pazar payı artışı ile son çeyrekte satışlar konusunda büyüme elde eden en büyük beş akıllı telefon üreticisinden biri oldu.
Canalys’in kıdemli analisti Sanyam Chaurasia, Xiaomi’nin 2023’ün ilk yarısındaki başarılı stok normalleşmesi nedeniyle büyüme ivmesini yeniden kazandığını iddia etti. Buna ek olarak, Redmi 12 ve Redmi 12R gibi akıllı telefon modelleri, gelişmekte olan pazarlarda oldukça başarılı bir satış grafiği çiziyor.
2024’te akıllı telefon pazarını neler bekliyor?
Son olarak Canalys, küresel akıllı telefon pazarının 2024’te ılımlı bir büyüme görmesini bekliyor. Zhong, “Tedarikçiler 2023’ü nispeten daha sağlıklı bir stok seviyesiyle kapatacak ve potansiyel bir talep canlanmasına hazırlık olarak stoklarını yeniden inşa etmek için alan sağlayacak” diyor.
Ancak farklı ülkelerdeki jeopolitik çatışmalar nedeniyle bölgesel performansın farklılık göstermesi bekleniyor. Sonuç olarak bazı bölgelerin beklentilerin altında büyümesi mümkün ve üreticilerin büyüme fırsatlarından verimli bir şekilde yararlanmak için stratejilerini uyarlamaları gerekiyor.
