Google’a karşı açılan davaların sonu gelmiyor. Özellikle Avrupa ülkeleri tarafından açılan davalar her geçen gün katlanarak devam ediyor. İnternet devi, şimdi de İngiltere ve AB’de haksız rekabet davranışı gerekçesiyle yaklaşık 25 milyar dolarlık (19.5 milyar sterlin) bir tazminat davası karşı karşıya kalmış durumda.
BBC’nin haberine göre Google, İngiltere ve Hollanda’da açılacak olan davalarda önümüzdeki haftalarda ciddi bir para cezası ile karşı karşıya kalabilir. Toplamda 25 milyar dolarlık cezalara ulaşan bu davaların gerekçesi ise haksız rekabet ve reklam teknolojisi pazarındaki baskınlığını suistimal etme olduğu belirtiliyor.
Yapılan şikayetlerin ardından şirketin yakın zamanda anti-tröst düzenleyiciler tarafından incelemeye alındığı belirtiliyor.
“Haksız rekabet tutumu”
Halihazırda kullanılan reklam teknolojileri, kullanıcıların akıllı telefonları veya web sitelerinde karşılaştıkları online reklamları sağlamak için kullanılıyor. Google ise bu reklam teknolojisi pazarının yaklaşık %90’ini elinde tutan en güçlü sağlayıcı olarak yerini koruyor.
Online reklamların yayınlandığı dijital reklam alanları ise haber siteleri ve kişisel bloglar dahil olmak üzere tüm yayıncılar için önemli bir gelir kaynağı olarak biliniyor.
Avrupa Komisyonu ve bu komisyonun İngiltere’deki muadili ise Google’ın pazardaki baskın durumunu avantaja çevirerek rakiplerine karşı üstünlük sağlayıp sağlamadıkları konusunda inceleme başlatmış durumda.
Haksız rekabet konusu özellikle AB ülkeleri tarafından ciddiyetle ele alınıyor. Öyle ki sadece geçtiğimiz yıl ise Fransa Rekabet Kurulu tarafından açılan davada Google’a 220 milyon euro ceza kesilmişti.
İrlanda İnsan Hakları Konseyi’nden Johnny Ryan’ın BBC’ye yaptığı açıklamada Google’ın özellikle iki konuda baskı altında olduğunu belirtiyor. Birincisi anti-tröst, diğeri ise verilerin korunması.
Açıklamasında Ryan, bunların yanı sıra birçok davanın da yolda olduğunu, ancak rekabet otoritelerinin şimdiye kadar Google’a kestiği cezalardan düzgün bir sonuç alınamadığını da vurguluyor.
Hollanda’da açılan davaya dahil olan Belçika merkezli hukuk firması Geradin Partners firmasından Damien Geradin ise, toplumda önemli bir rol üstlenen yerel ve ulusal haber medyasındaki yayıncıların uzun süredir Google’ın haksız rekabet tutumundan dolayı zarar gördüğünü belirtiyor.
Geradin, Google’ın artık sorumluluk almasını ve bu önemli sektöre verdiği zararı karşılaması gerektiğini belirtiyor. Bu sebeple de AB ve İngiltere’deki yayıncıların zararını telafi etmek amacıyla bahsedilen gerekçe ile yargıya başvurulduğunu vurguluyor.
İki farklı dava talebi
İngiltere’deki rekabet kurulunun talebi, banner reklam yayını yapan internet sitelerinin sahiplerine tazminat ödenmesi doğrultusunda. Başarılı olunduğu durumda büyük haber platformlarından kendi içeriğini üreten küçük organizasyonlara kadar geniş bir skalada yer alan yayıncı grubu tazminat almış olacak. Ancak davada yer almak istemeyen yayıncılar kendilerini bu davanın dışında tutabilecek.
İngiltere merkezli hukuk firması Humphries Kerstetter, Hollanda merkezli hukuk firması Geradin Partners ile bu konuyu önümüzdeki yargıya taşımayı planlıyor. Ancak dava sürecinin sonuçlanması yılları bulabilir.
Humphries Kerstetter’den Toby Starr, bu davaların Google’ın sergilediği haksız rekabet tutumlarını değiştirebileceği noktasında oldukça önemli olduğunu belirtiyor. Büyük haber sitelerinden kişisel bloglara kadar, Google’ın reklam sektöründeki haksız rekabetinden muzdarip olan tüm mağdurların toplamda yaklaşık olarak 7 milyar sterlin’lik bir kayba uğradığını ifade ediyor.
“Gelecekteki haksız rekabetler de önlenmeli”
Hollanda’daki ilgili davanın Google’ın bu tutumundan etkilenen tüm Avrupalı yayıncılara açık olduğu da belirtiliyor. Geradin Partners firması ise toplu dava için bir başka hukuk firması Stek ile iş birliği sağlamış durumda.
Stek firmasından Jan Bart van de Hel, Google’ın yanlış tutumlarından dolayı birçok yayıncının zarar gördüğünü ifade ediyor. Ayrıca sadece mağdurların zararlarını karşılamak için değil, aynı zamanda Google’ın gelecekte yaşanması muhtemel haksız rekabet tutumlarının önlenmesi açısından da bu tür durumlara karşı aksiyon almanın önemli olduğunu vurguluyor.