Google, Cumhuriyet tarihinin önemli kadın sanatçılarından olan Safiye Ayla’nın 107. doğum gününe özel doodle hazırladı.
Cumhuriyet tarihinin en tanınmış kadın sanatçılarından olan ve özellikle kendine has bir okuyuş tarzı ile şarkılarını seslendirmesiyle bilinen Safiye Ayla, 81 yıllık yaşamı boyunca Türk radyolarında verdiği sayısız konserlerin yanı sıra, Türk Sanat Müziği’ne de birçok eser bırakmıştır.
14 Temmuz 1917 tarihinde dünyaya gözlerini açan Safiye Ayla’nın bugün 107. doğum günü olması sebebiyle de Google bugüne özel olarak hazırladığı doodle‘a anasayfasında yer verdi.
Safiye Ayla kimdir?
Safiye Ayla Targan, (d. 14 Temmuz 1917, İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu – ö. 14 Ocak 1998, İstanbul Türkiye) Cumhuriyet döneminin en tanınmış Türk kadın sanatçılarındandır.
Mısırlı Hicazîzade Hafız Abdullah Bey’in kızıdır. Safiye Ayla henüz doğmadan Abdullah Bey vefat etmiştir. Annesini de henüz üç yaşındayken kaybeden Safiye Ayla kimsesiz kalınca Sadabad Sarayı olarak inşa edilmiş Kağıthane’deki Çağlayan Darüleytamı’na verildi. İlkokulu bitirdikten sonra da Bursa Muallim Mektebi’ne yazıldı.
Müziğe küçük yaşta piyano çalarak başladı. Bursa Kız Muallim Mektebi’ni bitirdi ve Beyoğlu’nda ilkokul öğretmenliğine atandı. Eyyubi Mustafa Sunar’dan müzik dersleri alan Ayla, Darüttalim Musiki Heyeti’nin konserlerine katıldıktan bir süre sonra öğretmenlikten ayrıldı ve gazinolarda çalışmaya başladı.
Yesari Asım Arsoy, Hafız Ahmet Irsoy, Selahattin Pınar, Saadettin Kaynak ve Udi Nevres Bey’in müzik bilgilerinden yararlandı. 1932’de İstanbul Vali Yardımcısı Nuri Bey’in evinde verilen bir davette, Atatürk’ün huzurunda ilk kez şarkı söyledi ve kendisinin en beğendiği seslerden biri oldu. 1950’de besteci Şerif Muhittin Targan ile evlendi. Başta, açılışından itibaren İstanbul Radyosu olmak üzere Türkiye radyolarında sayısız konser verdi, beşyüzden fazla plak doldurdu. Büyük beğeni toplayan sesiyle ünü yurt sınırlarını aştı.
Safiye Ayla’nın dönemin diğer kadın yorumcularından ayrı, kendine özgü bir okuyuş tarzı vardı. Okuyuşuna yansıyan Batı müziği beğenisi bu tavrın belirgin bir özelliğidir.
Ölçüye uyarak, iyi bir diksiyonla, düzgün, aynı zamanda da coşkun, çekici bir tavırla okurdu. Sesindeki pürüzsüz akış en tiz perdelerde bile kaybolmazdı. Zamanın gözde şarkılarıyla fantezilerini olduğu kadar, Rumeli türküleriyle klasik örnekleri de içine alan repertuvarlarıyla geniş bir dinleyici kesimince çok sevilmiş, beğenilmişti. “Seninle doğan güldür bu gönül” ve “Aşk yaprağına konarak koza öresim gelir” adlı iki de bestesi bulunan Safiye Ayla, 1942’de Rey Kardeşler’in “Alabanda” revüsünde Kraliçe Mimoza rolündeki başarısıyla yetenekli bir oyuncu olduğunu da kanıtladı.
Safiye Ayla Mustafa Kemal Atatürk’ün en sevdiği sanatçılardan da birisidir. Ayla’nın Mustafa Kemal Paşa adına düzenlediği konserde “Yanık Ömer” adlı şarkısını okumuş ve Paşa büyük bir hayranlıkla tekrar tekrar okumasını söylemiştir. Konser sonunda Mustafa Kemal Atatürk, Safiye Ayla’nın yanına gelerek: “Safiye çok teşekkür ederim, çok güzel yorumladın” der ve sonra ekler: “Bu türküyü bir operada söylemeni çok isterim. Bunu başarırsan, beni gerçekten çok mutlu edersin.” der. Safiye Ayla her yere başvuru yapar, bir operada bu türküyü icraa edebilecek tek yer bulamaz ve Atatürk’ün bu vasiyetini yerine getiremeden 80 yaşındayken vefat eder.