- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Papara Elektronik Para A.Ş.'nin faaliyet iznini iptal etti.
- Bu karar doğrultusunda Papara, ödeme hizmetleri ve elektronik para ihracı faaliyetlerini resmen bitiriyor.
- Şirket, kullanıcıların hesaplarındaki elektronik para bakiyelerinin koruma hesaplarında güvence altında olduğunu vurguluyor.
- Platform, kullanıcı fonlarının güvenli şekilde iade edilmesi için gerekli işlemlerin derhal başlatıldığını duyurdu.
Milyonlarca kullanıcıya sahip olan Papara’nın faaliyet izni dün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) aldığı kararla resmen sonlandırıldı. Günlük para transferleri ve online alışverişlerde sıklıkla kullanılan ödeme/elektronik para hizmeti şimdi resmi bir açıklama ile kullanıcılarına yanıt verdi.
Papara’nın faaliyet izninin durdurulması ile birlikte pek çok kullanıcı, hesaplarında mevcut olan bakiyelerin ne olacağını merak etmeye başladı. Nihayet şirketten gelen son açıklamayla beraber bu belirsizlik ortadan kalktı. Şirket, izleyeceği yol haritasını paylaştı.
Papara, hesaptaki bakiyeler için garanti verdi
Şirketten gelen açıklama ile birlikte “Papara kapandı mı?” ve “Papara’daki parama ne olacak?” gibi sorular soran kullanıcıların akıllarındaki soru işaretler giderildi. Şirket, kullanıcılarının endişelerini giderdi.
Papara’dan gelen açıklamaya göre kullanıcıların hesaplarında yer alan elektronik para bakiyelerinin mevzuat gereği koruma hesaplarında güvence altında tutuluyor.

Kullanıcı fonlarının güvenli bir şekilde iade edilmesi üzere gerekli işlemleri başlattıklarını bildiren Papara, sosyal medyadan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 30.10.2025 tarihli ve 11929/21528 sayılı kararı uyarınca, Papara Elektronik Para A.Ş.’nin ödeme hizmetleri ve elektronik para ihracı faaliyet izni iptal edilmiştir.
Papara olarak, söz konusu karar doğrultusunda ödeme ve elektronik para hizmetlerimizi sonlandırıyor, ilgili mevzuat kapsamında tüm kullanıcı fonlarının güvenli bir şekilde iadesi için gerekli işlemleri ivedilikle başlatıyoruz.
Kullanıcılarımızın hesaplarında bulunan elektronik para bakiyeleri, yürürlükteki mevzuat gereği koruma hesaplarında güvence altındadır. Fon iadeleri ve hesap kapatma süreci, TCMB düzenlemeleri doğrultusunda gerçekleştirilecektir. Bu süreci şeffaflık ve kullanıcı güveni ilkeleriyle yürütmeye devam edeceğimizi kamuoyuna bildirir, gösterdiğiniz anlayış ve sabrınız için teşekkür ederiz.”
Kamuoyuna Duyuru pic.twitter.com/TUGvQhPi7g
— Papara (@Papara) October 31, 2025
Papara’nın sahibi Ahmed Faruk Karslı’dan da açıklama geldi
Papara şirketinin kurucusu ve sahibi Ahmed Faruk Karslı, avukatı Nadir Kazaz’ın sosyal medya hesabı aracılığıyla açıklamada bulunarak yaşananları şu şekilde ifade etti:
“Değerli Kamuoyu,
Ben Ahmed F. Karslı. Papara’nın kurucusuyum. Birbirinden yetenekli çalışma arkadaşlarımla beraber 150 günü aşkın süredir tutukluyum. 26 Mayıs 2025 günü henüz ifademiz bile alınmadan başta Papara olmak üzere mal varlıklarımıza el konuldu ve 30 Mayıs 2025 günü tutuklandık.
Yasa dışı bahis örgütleri ile gizli bir anlaşma yapmak, gizlice entegre olmak ve bir yazılımı gizlemekle suçlanıyoruz. Bu iddiaların sahibi de gizli tanıklar ve soruşturmamızda gizlilik kararı verildiği için ne ile suçlandığımızı henüz geçen hafta öğrenebildik.
Bugüne kadar herhangi bir açıklama yapmadığımızın farkındasınızdır. Bunun geçerli olduğuna inandığımız birkaç sebebi vardı.
Birincisi; bizler hukuka saygı duyan bir ekibiz. Gizlilik kararı verilen bir soruşturmada, soruşturmanın içeriği hakkında bilgi vermek suçtur. Suç işlemekten imtina ederiz. Ancak geldiğimiz noktada gizliliği ihlal ederek ölçüsüzce yapılan saldırılara itibar edildiğini görüyoruz.
İkincisi; bilgiye saygı duyan bir ekibiz. Soruşturma içeriği hakkında yeterli bilgi sahibi olunmadan yapılan yorumları doğru bulmuyoruz. Ancak geldiğimiz noktada oldukça kısıtlı ve yanlış bilgiyle yapılan yorumlara itibar edildiğini görüyoruz.
Üçüncüsü; devlete saygı duyan bir ekibiz. Soruşturmamızda yapılan hataların farkındayız. Ancak biz kişilerin yaptıkları hataların kurumlara mal edilmesini istemiyoruz. Geldiğimiz noktada ise zaten kurumlara sirayet ettiğine tanık oluyoruz.
En önemlisi ise; Papara’nın itibarını korumaya çalışıyoruz. Aylardır kendi itibarımız yerle bir edilirken Papara’nın itibarına zarar gelmesin diye susuyoruz. Bizim yüzümüzden gündem olmasın, “Papara” ve “yasa dışı bahis” birlikte anılmasın diye susuyoruz. Her zaman olduğu gibi ürünleri ile, hizmetleri ile, bașarıları ile anılsın istiyoruz. Milyonlarca kullanıcısı olan bir girişimin bu ülke için değerini bildiğimizden onun itibarını kendimizinkine tercih etmiş bulunuyoruz. Ancak geldiğimiz noktada ortaklarının ve yöneticilerinin itibarı olumsuz etkilendiği için Papara’nın faaliyet izninin iptal edildiğini öğreniyoruz!Öyleyse artık sessiz kalmamızın da bir anlamı yok. Avukatlarımız önümüzdeki günlerde iddianamede yer alan tüm iddiaları tek tek cevapladığimiz bir bilgilendirme paylaşacaklar. Şimdlik yapılan yanlışlarin boyutunu gösterebilmek adına kısa bir özet yapalım.
* Soruşturmanın MASAK Raporu ile başladığı iddia ediliyor. Hayır. Olamaz da. Çünkü raporda yer alan hesapların yüzde 95’ini MASAK’a bildiren zaten Papara. Şüpheli işlem bildirimlerini yalnızca mahkemeler ile paylaşabilirsiniz. Soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcıları ile paylaşmak suçtur. Biz suç işlememek için sustuk. Sustukça suçlu ilan edildik. Aynı şekilde MASAK da raporlarında ihbar edenin bilgisini paylaşmaz. Bu ihbar edeni korumak içindir. Bizi bu açıklamayı yapmak zorunda bırakanlar ihbar ettiğimiz 25.000 kişiden nasıl koruyacaklar merak ediyoruz.
* Soruşturmamız gizli tanık beyanları ile başlatılıyor. Bizim bildirimlerimizin analizi ile ulaşılan 5 kişi hakkında tahkikat devam ederken Cumhuriyet Savcısı, Siber Suçlar Şubesine gizli tanık beyanlarını gönderiyor ve biz kendi ihbarlarımız ile ulaşılan şahısların yanına şüpheli olarak ekleniyoruz. Gizli tanık beyanları da 2022 yılında başka bir soruşturma kapsamında alınmış, daha önce itibar edilmemiş beyanlar. Bir anda akıllara geliyor. Bu beyanlar çok can yakacak. Neden derseniz:
– Bir gizli tanık beyanında Papara ile ilgili paragrafın metnin bütününden farklı olarak başka bir metinden tarandıktan sonra beyana eklendiğine,
– Bir gizli tanık beyanında birden fazla metin yazarı olduğu ve orijinal yazarın ifadelerinde Papara’nın bulunmadığına,
– Bir gizli tanık beyanının huzurda sözlü olarak alınmadığı, metnin bir kaynaktan kopyalanıp yapıştırıldığına,
– Bir gizli tanık beyanında Papara’nın suç gelirleri ile mücadelesinden bahsedildiği için soruşturma dosyasına eklenmediğine,
– Ahmed Faruk Karslı ismi gizli tanık beyanlarında geçmemesine rağmen hazırlanan gizli tanık raporunda isminin listeye sonradan eklendiğine,
İlişkin kanıtlarımız var. Biz bu beyanların hangi kötü niyetli polisler tarafından organize edildiğini biliyoruz. Ortaya çıktığında suçu Cumhuriyet Savcısına atmak için fezlekeye “Cumhuriyet Savcısı tarafından iletilen” diye yazdıklarını da biliyoruz. Aynı kötü niyetli polislerin itibarımızı zedelemek için bu beyanları, suç içeriği olmayan ve soruşturma dosyasında yer almayan bilgileri, emniyet ifadelerimizi basın mensupları ile paylaştıklarını da biliyoruz. Soruşturmada istenilen delillere ulaşılamayınca atılan isimsiz ihbar mektuplarını kendilerinin gönderdiğini biliyoruz. Hepsinden öte, gizli tanıklar ile aralarındaki ilişkiyi de biliyoruz. Duruşmamızda hepsini konuşacağız.
Soruşturmamızda yer alan MASAK ve TCMB Denetim Raporlarının hiçbirinde Papara’nın yasa dışı bahse aracılık ettiğine, bir suça iştirak ettiğine dair en ufak bir tespit yok. Bu değerlendirmeyi yapan Savcılık Makamı gibi gözükse de esasen o da değil çünkü iddianamede yer verilen değerlendirmelerin yüzde 83,4’ü emniyet fezlekesine ve Siber Suçlar Şubesi tarafından hazırlanan “Aklama Raporu”na dayanıyor. Bu raporda:
– 01.11.2023 tarihli MASAK Raporu’nu “analiz etmek” kisvesi altında raporun sonuç ve değerlendirme kısmının çıkarılarak Papara’ya suç isnadı varmış gibi gösterildiğini,
-36 ve 37 Sayılı TCMB Raporları kesinleşmemiş olmasına rağmen olmayan bir rapor üreterek kesinleşmiş gibi gösterildiğini,
– Bireysel ihbarlar neticesinde hazırlanan denetim raporlarında TCMB ve MASAK’ın değerlendirmeleri değil, ihbar metinleri kırpılıp alınarak bu ihbarların TCMB ve MASAK’a ait gibi gösterildiğini,
– Papara’nın yasa dışı bahisle mücadelesine yer verilen bölümlerin atlanarak raporların özetlendiğini,
– 2020 ve 2021 yıllarına ait giderilen bulguların güncelmiş gibi aktarıldığını,
– Papara’nın faaliyet izni, faaliyet konusu, kimlik tespiti prosedürleri, hizmet tipleri, işlem hacmi, kullanıcı adedi, organizasyon şeması, ortaklık yapısı, bağlı ortaklıkları gibi bilgilerin tamamının yanlış olduğunu, çoğu bilginin kaynağının ne olduğunun da anlaşılmadığını,
görüyoruz. Raporda imzası bulunan büro amirinin ve ekibinin bir kısmının yasa dışı bahis örgütleri ile ilişkili oldukları şüphesiyle görevlerinden uzaklaştırıldıklarını dikkatinize sunarız.
* Hiçbir Papara çalışanının materyallerinde bir suç unsuru yok. Aynı kötü niyetli polislerce basına “telefonunda yasa dışı bahis yazışmaları çıktı” diye servis edilen şahıs 2017 yılında işten çıkarılmış. Yazışmaları 2024 yılına ait olduğu için bu tarihe kadar Papara’daymış gibi gösterilmiş. Soruşturma dosyasında yer alan SGK, Gelir İdaresi ve Ticaret Sicil kayıtlarına rağmen.
* Aylarca teknik takip ve fiziki takip yapılmasına rağmen hiçbir suç unsuruna rastlanmamış. Yine aylardır Papara TMSF tarafından yönetilirken hiçbir suç unsuruna rastlanmamış.
* Özetle, bizlerin herhangi bir suç işlediğine dair en küçük bir delil olmayan akıl almaz bir soruşturmada, ihbar ettiğimiz kişilerle birlikte aynı örgütün üyeleri yapıldık. Tek varlığı bir eve ve bir araba olan uyum görevlimiz, kendi bildirdiği ve hesabında 413.000.000 dolar olan bahis baronunun yöneticisi durumunda. Biz elbet aklanacağız, ama bu yanlışlar sayesinde bahis baronlarının da aklanacağını hatırlatmak isteriz. Yasa dışı bahis ile mücadele böyle olmamalı. Mücadele edenlerle değil, suçlu ile mücadele edilmeli.
İtibarımıza gelince; ben şahsen melametiliği düstur edinmiş biri olarak itibar suikastlerini, ayıplanmayı, kötülenmeyi nimet bilirim. Bugüne kadar hakkımda yapılan hiçbir olumsuz habere cevap vermedim. Zira bugüne kadar soruşturmamız özelinde yapılan bütün haberler de doğrudan beni hedeflemekteydi.
Ancak bugün ilk kez yıllardır saygılı bir ilişkimiz olan T.C. Merkez Bankası tarafından yalnızca benim değil ortaklarımızın ve yöneticilerimizin de itibarlarının hedeflendiğine şahit olduk.
Hangi kurum olursa olsun ekip arkadaşlarıma böyle bir hakaretin yapılmasına müsaade etmeyeceğim. Papara hala Türkiye’nin en değerli finansal teknoloji kuruluşudur ve halihazırda devlet eliyle yönetilmektedir.
Devlete emanet ya da devlete aittir. Sahipsiz değildir. Kimsenin oyuncağı ya da oyun tahtası değildir Milyonlarca kullanıcıyı mağdur etmeye kimsenin hakkı yoktur. Revolut gibi, Alipay gibi, Wechat gibi global oyuncular Türkiye pazarı ile ilgilenirken milli sermayeyi yok etmek en basit tabiriyle vizyonsuzluktur:
İyi niyetinden bugüne kadar bir gün bile şüphe duymadığımız TMSF’nin gerekli başvuruları yapacağına inanıyor, birçok ilgili kurumun haberi dahi olmadan bu kararı verenlerden hesabının sorulacağını umuyorum. Bizler ister evimizde ister cezaevinde olalım bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Bine yakın gencin 10 yıllık emeklerinin heba edilmesine izin vermeyeceğiz.”
